özel eğitim

ÖZEL EĞİTİM NEDİR?

      Özel eğitim alanı geniş bir yelpazeye sahiptir. Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim gereksinimlerini karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, özelliklerine uygun geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların özür/engel ve özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitime “özel eğitim” denir (2916 sayılı kanun). Ülkemizdeki özel eğitim hizmetleri, engel gruplarına göre oluşturulmuş özel eğitim okullarında yürütülmektedir. Bir başka deyiş ile; beden, zihin, sosyal ve duygusal gelişim özellikleri yönünden normal çocukların gelişim ve özelliklerinden ayrılan çocukların eğitim ve öğretim işlerini kapsayan çalışmalar “özel eğitim”dir. Tanımları daha net hale getirmek için tanımlarda kullanılan kavramlar şu şekilde açıklanabilir:

Özür-engel: Birey yetersizlik sonucunda kendinden beklenen rolleri gerçekleştirememesi durumudur. Böylece birey engelli kabul edilir. Sonuç olarak, kişi kendisinden beklenilen işlevleri yetersizliğinden dolayı gerçekleştiremediğinde yetersizlik durumu engele/özre dönüşür.

ÖZEL EĞİTİMİN AMAÇLARI NELERDİR?

Türk Milli Eğitimin temel ilkeleri doğrultusunda özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler için hedeflediği genel amaçlar şunlardır;

Toplumsal rollerini gerçekleştirebilmesi,

  • Diğer insanlar ile iyi ilişkiler kurabilmesi,
  • İşbirliğine açık olabilmesi,
  • Kendi kendilerine yeterli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliştirmeleri,
  • Çevresine uyum sağlayabilmesi,
  • Üreten ve mutlu bir birey olarak yetişmelerinin sağlanabilmesi,

Birey için hazırlanmış eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç gereç kullanarak ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri doğrultusunda akademik olarak üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarını sağlamaktır.

ÖZEL EĞİTİMİN İLKELERİ NELERDİR?

  • Özel eğitime ihtiyaç duyan tüm bireyler; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetinden yararlandırılır.
  • Özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitimine erken yaşta başlanır.
  • Özel eğitim gerektiren bireyler için sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan özel eğitim hizmetleri planlanır ve yürütülür.
  • Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitimsel performansları dikkate alınarak, amaç, içerik ve öğretim süreçlerinde uyarlamaların yapıldığı yetersizliği olmayan akranları ile kaynaştırma eğitimlerine öncelik verilir.
  • Özel eğitime giden bireyler için bireyselleştirilmiş eğitim planı oluşturulur ve özel eğitim programları uygulanır.
  • Ailelerin, özel eğitim sürecine katılmaları için gerekli rehberlik sağlanır.

DOWN SENDROMU NEDİR?

      Down sendromu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeni ile 47 olmaktadır. Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir. Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaş üstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğundan Down sendromlu çocukların %75-80’i genç annelerin bebekleridir. Ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı yoktur. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye’de tam bir veri yok ama yaklaşık  70.000 Down sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor. Hafif veya orta seviye zihinsel ve fiziksel gelişim geriliğine sebep olur.

3 tip Down sendromu vardır.

1-Trisomy 21

2- Translokasyon

3- Mozaik

ÖZELLİKLER NELERDİR?

       Down sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak başparmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır. Bu özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir.

      Down sendromlu bebekler istisnalar olmakla beraber yaşıtlarından daha yavaş büyürler. Zihinsel gelişimleri geriden gelmektedir. Bu gerilik yaş büyüdükçe daha belirgin olarak gözükmekte, ancak uygun eğitim programları ile Down sendromlu çocuklar pek çok başarıya imza atmakta ve toplum hayatı içinde anlamlı hayatlar kurabilmektedirler. Burada düzenli ve disiplinli bir eğitim programı ve bol tekrar en önemli faktördür.

      ZİHİNSEL GERİLİĞİN DERECELERİ VAR MIDIR?

      Her çocuk gibi Down sendromlu çocuklar da farklı zekâ seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta çocuğunuzun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteği alabilmesidir. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, alternatif terapiler, oyun grupları gibi seçenekler aileler tarafından iyice değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir.

ÇOCUĞUM İLERDE NELER YAPABİLİR?

      Eskiden okuyamaz bile denilen bu bireyler artık lise, hatta üniversite bitirebilmekte, ikinci bir dil öğrenebilmekte, çalışabilmekte, bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar sürebilmektedirler. Bu yüzden hayallerimize sınır koymamalıyız. Bir yandan hayallerimiz sınırsız da olsa çocuğumuzu doğru değerlendirerek ayakları yere basan, gerçekçi gelecek planları yapmanın onun mutluluğunun anahtarı olduğunu da unutmamalıyız.

HER ZAMAN MUTLU OLDUKLARI DOĞRU MU?

      Zihinsel engelli olmak duygusal engelli olmak demek değildir. Down sendromlu bebekler her şeyden önce bebeklerdir. Beslenme, temizlenme, sevilme ihtiyacı duyan, acıkınca, sıkılınca ağlayan, kızan, küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebekler olacak. Down sendromlu gençler de cinsel kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden, kapıları vurup bangır bangır müzik dinleyen, gülen, dans eden gençlerdir. Bizler gibi onlar da tüm duyguları yaşarlar.

Tags: No tags

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *